Ahmet Davutoğlu açıklamasında “Bazı kimlikler kendilerini ikincil pozisyonda gördükleri oldu” diye konuştu.
Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, Halk TV’de Tatlı Payzın, Emin Çapa, Barış Terkoğlu’nun sorularını yanıtladı.
Davutoğlu, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun son derece samimi formda tabir ettiği konulara katılıyorum. Bana da ‘Nasıl şu partiye oy isterseniz’ diye şeyler geliyor. Onlara şunu anlatmaya çalışıyorum. Pazarcık’ta da zelzele oldu Elbistan’da da oldu. Türk, Kürt, Sünni, Alevi birebir binada enkaz altında kaldı. İnsan olmak önemli” dedi.
Davutoğlu’nun Halktv’de yaptığı açıklamalardan satır başları şöyle:
KILIÇDAROĞLU SON DERECE SAMİMİ FORMDA SÖZ ETTİ
“17 Eylül 2022 tarihinde Hür Fikir Derneği’nin etkinliğinde yapmış olduğum konuşmada belirtmiştim. O günlerde sayın Kılıçdaroğlu’nun Aleviliği üzerinden kazanıp kazanamayacağı spekülasyonları olduğu vakit şöyle demiştim. “Cumhuriyet’in 100. yılda etnik yahut mezhebi kimliği hasebiyle şu yahut bu makama gelemeyeceğini söylemek Cumhuriyet’e ihanettir” demiştim. Sonra o konuşmayı bir yazıya dökmüştüm. Beni altılı masanın kuruluşundan itibaren heyecanlandıran temel şey bir iktidar değişimi değildi açık tabir edeyim. Daha değerlisi ve daha kalıcı olanı çağdaşlaşma periyodu bizi çok parçaladı. Kimi kimlikler kendilerini ikincil pozisyonda gördükleri oldu. Bu siyasal alanı kamu alanını kutuplaştırdı. Beni altılı masada heyecanlandıran şey bu alanın gerçek ve gerçek sahipleri bir ortaya gelerek bütün medeniyetlerin kesiştiği bütün kimlikleri barıştırarak bir Cumhuriyet fikri etrafında herkesin eşit olduğu kimliklerin değil niteliklerin öne çıktığı bir yeni kültürü inşa edebilecek miyiz? Bunu yapabilirsek 14 Mayıs’ta seçimi kazanmamız bizim için gerçek bir ihtilal niteliği taşır. Sayın Kılıçdaroğlu’nun son derece samimi formda söz ettiği konulara katılıyorum. Bana da ‘Nasıl şu partiye oy isterseniz’ diye şeyler geliyor. Onlara şunu anlatmaya çalışıyorum. Pazarcık’ta da sarsıntı oldu Elbistan’da da oldu. Türk, Kürt, Sünni, Alevi birebir binada enkaz altında kaldı. İnsan olmak kıymetli.”
LİDERLER ALANA NE VAKİT ÇIKACAK SORUSUNA YANIT
“Böyle bir ağır sarsıntıdan sonra evvelden olduğu üzere coşkulu miting yapamam. Ben arkadaşlarıma ‘Hiçbir toplantımızda müzik çalmayacaksınız’ dedim. Çok ağır bir şey yaşadı bu toplum. Çok şenlikli imgeler beklememeli kimse fakat kampanya yürümeli.
Bayramda 8 cumhurbaşkanı yardımcısı 8 farklı vilayette olacağız. Ben Gaziantep’te Nurdağı’nda olacağım. Kemal beyefendi Adıyaman’da olacak. Ekrem beyefendi Hatay’da olacak.
Üç vilayette ortak miting yapılacak. İstanbul, Ankara, İzmir. Onun dışında hiçbir yerde ortak olmayacağız, yayılacağız.
Kimse ‘Elini taşın altına koymuyor’ diye düşünmesin. Gövdemizi taşın altına koymuşuz. Görüyorum toplumsal medyada ‘Onlar nerede’ diye. Sen kimsin? Bizim verdiğimiz emeğin ne kadarını yaptın?
Sayın Kılıçdaroğlu’nun ofisi ‘Bütün önderlerin tıpkı anda tıpkı yerde olması mitingin akışı açısından yanlışsız değil’ diyor.
25 gün gece-gündüz pahalandırılacak ve bu seçimi kazanacağız. Seçimin kazanılması için rehavete kapılmamak gerekiyor.”
KILIÇDAROĞLU’NDAN BEN ALEVİYİM AÇIKLAMASI
Kılıçdaroğlu Alevi paylaşımında şu sözleri kullandı:
“Sevgili gençler. Bu seçimde birinci defa oy verecek sevgili gençler. Bu gece sizinle çok özel, çok hassas bir mevzuda konuşmamızın vakti geldi, buna inanıyorum. Görüyor musunuz gençler, duyuyor musunuz? Türkiye’de başlamak üzere olan yeni hayatın sesleri bunlar. Dünyanın çabucak kıyısında duyuyoruz. Ya sıkışıp kaldığımız bu eşiği aşarak dünyada hak ettiğimiz yere kavuşacağız, keyifli ve güçlü bir ülkenin onurlu birer yurttaşı olacağız ya da hasretle baktığımız o bizim dışımızdaki dünyayı yalnızca izlemekle yetineceğiz.
‘BEN ALEVİYİM’
İlk oyunu verecek olan sevgili evlatlarım, ben Aleviyim. Hak Muhammed Ali inancı ile yetişmiş samimi bir Müslüman’ım…
Allah’ın verdiği bir canım var, kul hakkı yemem. Harama el uzatmam. Atatürk’ün bize armağan ettiği bu hoş ülkede her şeyden uzak ve fakir bir konutta doğdum. Cumhuriyet’in bize verdiği fırsatlar sayesinde okudum, mesleğim oldu, ailemi kurdum. Kimliklerimiz bizi biz yapan varlığımızdır. Ve elbette onurla sahip çıkmamız gerekir, onları seçemeyiz. Onlarla doğarız, büyürüz ve yaşarız.
Ancak hayatta seçebileceğimiz çok kıymetli şeyler var. Âlâ bir insan olmayı, dürüst olmayı, ahlaklı olmayı, vicdanlı olmayı, faziletli ve adil olmayı seçebiliriz. Daha yeterli bir ömrü özgür ve varlıklı bir ülkede yaşamayı seçebiliriz. Ve bu seçimlerimiz hem bizi, hem içinde bulunduğumuz toplumu süratle değiştirebilir.
‘ARTIK KİMLİKLERİ KONUŞMAYACAĞIZ’
Sevgili genç arkadaşım, ülke olarak önümüzde bir eşik var ve bu eşiği daima birlikte aşabilmek için sana muhtaçlığımız var. Unutma, tek bir oyla sen bu ülkeyi can yakan mezhep tartışmalarından, bataklığa dönüştürülen Orta Doğu’dan çekip çıkaracaksın, ilişkin olduğu yere taşıyacaksın.
Artık kimlikleri konuşmayacağız, muvaffakiyetleri konuşacağız. Artık ayrışmaları ve farklılıkları konuşmayacağız. İştiraklerimizi ve ortak hayallerimizi konuşacağız. Bu değişim seferimize katılacak mısın? Bu değişimde benimle birlikte duracak mısın? Alevi olmaz diyen bu sisteme, gerçek olan, dürüst olan, ahlaklı olan olur, diyecek misin?
‘GENÇLER, BU EŞİĞİ DAİMA BİRLİKTE AŞALIM’
Son bir el verecek misin? Bu ayrıştırıcı sistemi kökünden yıkmaya hazır mısın? Gelin gençler, gelin bu eşiği daima birlikte aşalım. Böylesine hayati bir eşikte tek bir oyu bile ziyan etmeyeceğinize inanıyorum. Ve size yürekten güveniyorum. Gözlerinizden öpüyorum.”