Bilim insanları uzun zamandır ışığın bazen bir maddeye girmeden önce dışarı çıkıyormuş gibi göründüğünü biliyorlardı.
Ancak bu durum, genellikle dalgaların madde tarafından nasıl çarpıtıldığına bağlı bir yanılsama olarak açıklanıyordu.
KUANTUM DENEYLERİNDE ŞAŞIRTICI SONUÇLAR
Araştırmacılar, ışık parçacıkları (fotonlar) ile atomlar arasındaki etkileşimi inceleyerek bu sonuca ulaştı.
Fotonlar atomlardan geçerken, bazıları atomlar tarafından emilip tekrar yayılıyor. Bu etkileşim, atomları geçici olarak daha yüksek enerjili bir duruma sokuyor.
Daniela Angulo liderliğindeki ekip, atomların bu uyarılmış durumda ne kadar kaldığını ölçtüğünde şaşırtıcı bir sonuç elde etti: Bu süre negatif çıktı. Yani, atomlar fotonları emmeden önce uyarılmış durumdan çıkıyor gibi görünüyorlardı.
“ZAMAN YOLCULUĞU DEĞİL”
Araştırmacılar, bu bulguların zaman yolculuğu anlamına gelmediğini vurguluyor. Aephraim Steinberg, “Zaman içinde geriye doğru giden hiçbir şey söylemek istemiyoruz. Bu yanlış bir yorumlama.” dedi.
Açıklama, kuantum mekaniğinin tuhaf dünyasında yatıyor. Parçacıklar, katı kurallara uymak yerine olasılıksal şekilde davranıyor.
Emilim ve yeniden yayılma, belirli bir zaman çizelgesine bağlı kalmak yerine olası sürelerin bir yelpazesinde gerçekleşiyor.
EINSTEIN’IN TEORİSİ İHLAL EDİLMİYOR
Araştırmacılar, bu bulguların Einstein’ın özel görelilik teorisini ihlal etmediğini de belirtiyor.
Hiçbir şeyin ışıktan daha hızlı hareket edemeyeceğini söyleyen bu teori, bilgi taşımayan fotonlar için geçerli değil.
TARTIŞMALAR DEVAM EDİYOR
“Negatif zaman” kavramı, bilim dünyasında hem ilgi hem de şüpheyle karşılandı. Alman fizikçi Sabine Hossenfelder gibi bazı bilim insanları, bu bulguların zamanın geçişiyle ilgili olmadığını savunuyor.
“Negatif zaman” olgusunun pratik uygulamaları henüz net değil. Ancak, bu bulgular kuantum fenomenlerini daha iyi anlamamıza ve yeni teknolojiler geliştirmemize yardımcı olabilir.